Obsessif-Kompalsif Bozukluklar / Psikolojik Saplantı-Takıntı

Obsessif-kompalsif  (obsesslve-compulslve)  bozukluklar  düşünme  ve  davranma saplantılarını ifade ederler. Obsessif bir kişi kafasına takılan bir fikirden kurtulamaz, fikir kafasında sürekli tekrar eder, bir nevi düşünce saplantısı oluşur.  Belirli  bir  şarkıyı  hiç  istemediğiniz  halde  sürekli  zihninizde  tekrar ettiğiniz anlar oldu mu? Bu durumun aşın derecesi obsessifllği ifade eder. Kişi belirli bir davranışı yapmaktan kendini alıkoyamıyorsa ve belirli bir davranışı yapmaya saplanıp kalmışsa, o kişiye kompalsif adı verilir. Bu ikisi, yani bir düşünceye veya bir davranışa saplanma çoğu kez blrarada ortaya çıkar ve böyle bozukluklara  obsessif-kompalsif  bozukluklar  adı  verilir. Obsessif-  kompalsif bozukluklar genellikle şu üç türde kendini gösterir:

(1)   Bireyin kendine ya da başkalarına zarar vereceğiyle ilgili düşünceler.
(2)   Pislik ve bulaşıcı hastalıkla ilgili düşünceler.
(3)   Sürekli olarak tekrar tekrar şüphe etme.

Birinci türden obsessif düşünceye ilk defa anne olan kimselerin bazılarında rastlanır. Anne küçük bebeğini öldürüvereceğini düşünür ve bu düşüncesinden dolayı  kendini  suçlu  hisseder.  Bunu  kimseye  söyleyemez,  ancak  bu  fikri kafasında sürekli tekrar eder. Bu nedenle, çocuk doktorlarının birçoğu, İlk doğum yapan annelere, “Ara sıra çocuğa kızgınlık duymalarının, hatta onu terketmeyi  düşünmelerinin  doğal  olduğunu,  böyle  duygular  geldiğinde  pek ciddiye almamaları gerektiğini" söyleyerek onları bir nevi hazırlarlar. Ciddiye
alınmayan düşünce zamanla kuvvetinden kaybederek ortadan kaybolur. Pislik ve bulaşıcı hastalık düşüncesine saplanıp kalmış kişiler ellerini günde  elli, bazen yüz defa yıkarlar. Bu kimselerin bazılarının yıkamaktan ellerinin derileri soyulmuş, yara olmuştur. Artık hiçbir şeye dokunamaz hale gelince genellikle  tedavi  yollan  ararlar.  Özellikle  davranışçı  yaklaşım  bu  tip davranışlann tedavisinde etkin olur.

Sürekli ve tekrar tekrar şüphe etme değişik kimselerde, değişik konularda kendisini gösterir, örneğin, eve hırsız gireceğinden kuşkulanan kişi, eve yeni kilitler vurdurur, pencerelere yeniden demir parmaklıklar koydurur, bununla da yetinmez,  akşamlan  uyuyamaz,  her  yanm  saatte  bir  kalkarak  kapıyı  ve pencereleri yeniden kontrol eder. Aldığı önlemler onun yeniden tekrar tekrar şüphe etmesini önleyemez.